Sanayi devriminden bu yana makineler, üretim süreçlerinin vazgeçilmez aktörleri olmuş, iş süreçlerini hızlandırarak ve verimliliği artırarak endüstrinin gelişiminde kilit rol oynamışlardır. Ancak, makinelerin sağladığı en önemli katma değer yalnızca üretim kapasitesiyle sınırlı kalmamış, aynı zamanda ürettikleri verilerle de işletmelere stratejik bir avantaj sunmuştur. Makinelerden veri toplama süreci, endüstriyel gelişimin her aşamasında evrilmiş ve günümüzde teknolojinin sunduğu yeni olanaklarla birlikte bambaşka bir boyuta taşınmıştır. Bu yazımızda, makinelerden veri toplama prosesinin tarihsel gelişimini inceleyecek ve gelecekte bu sürecin nasıl şekilleneceğini ele alacağız.
Makinelerden Veri Toplama Prosesinin Tarihsel Süreci ve Geleceği
Sanayi devrimlerinin baş rol oyuncusu ve en büyük destekçisi kuşkusuz insanların üretimde kullandıkları makineler olmuştur. İnsanoğlunun geliştirdiği bu cihazlar onun kendi işini kolaylaştırırken, zamandan da ciddi oranlarda tasarruf edilmesini sağlamıştır. Bu faydalı icatların üretim esnasında biriktirdikleri bazı bilgilerin, en az üretilen ürünler kadar değerli olduğu fikri ise uzun bir süreç ve gelişim sonucu ortaya çıkmıştır. Bu süreç tahmin edilebileceği gibi makinelerin gelişimine paralel olarak ilerlemiştir. Bununla birlikte veri toplama teknolojilerindeki bu ilerlemeler makine üreticilerinin de bu alanda çalışmaya önem vermesini tetikleyici bir etken olarak ortaya çıkmıştır.
Tarihsel Gelişim Süreci
Makinelerden veri toplama, teknolojinin gelişmesiyle birlikte ortaya çıkan seri üretimin iyileştirilmesi, mevcut üretim hakkında bilgi edinilmesi ve çıkarımlarda bulunulması noktasında önemli bir rol oynamıştır. Makinenin üretim yaparken bu üretime ilişkin bazı verileri ortaya çıkarması, bu verileri insanlarla paylaşması düşüncesinin ortaya çıktığı ilk dönemlerde, veri toplama süreci genellikle elle yapılan, insan odaklı bir sistemle, sınırlı ve zaman alıcı bir şekilde yapılmaktaydı. Bu yöntem doğal olarak insanı merkeze alan bir yaklaşımdı ve insan hatalarına oldukça müsait bir yöntemdi.
Ancak endüstri devrimleriyle birlikte, bu süreçler mekanik makinelerin ve otomasyonun yaygınlaşmasıyla büyük ölçüde değişti. Artık üretim yapmak için insan yardımı ve müdahalesine daha az ihtiyaç duyan makineler, kendi üretimlerine ilişkin bilgiyi de oluşturmaya başlamıştı. Makinelerin günlük hayata iyiden iyiye girmeye başladığı 19. yüzyılın sonlarına doğru, sadece makine verilerinin düzgün bir şekilde elde edilmesi değil, aynı zamanda bu verilerin doğru bir şekilde ilgililerine iletilmesi gündeme geldi. Telgraflar ve telefonlar gibi iletişim araçları veri toplama ve iletimini hızlandırdı. Makinelerden elde edilen ham verilerin iletilmesi bu dönemde hız kazanmaya başladı.
20.yüzyılın başlarında, endüstriyel süreçlerin otomasyonuyla birlikte, fabrikalarda üretim verilerinin toplanması ve analizi için sayaçlar ve kayıt cihazları kullanılmaya başlandı. Bu cihazlar verilerin insandan bağımsız ve daha doğru bir şekilde elde edilmesi yolunda atılan büyük bir adımdı. Çoğunlukla fiziksel tetiklemeli sayaçlar ve mekanik ölçücülerin kullanılması sebebiyle veriler oldukça sınırlıydı ancak elde edilen veriler yüksek doğruluk oranlarına yaklaşmaya başlamıştı. Bu hızlı gelişme beraberinde hesapta olmayan bir zorluğu gündeme getirdi. Bu zorluk, çok çeşitli makinelerden veri toplamak için her makinenin kullandığı markaya özgü çözümlerin tasarlanması ve fabrika genelinde uygulanmasıydı. Bu sorun karşısında ortaya çıkan ortak haberleşme protokolleri günümüzde halen gelişimini devam ettirmektedir.
Hayatın tüm diğer alanlarını etkileyen dijitalleşme ve bilgisayar teknolojilerin yükselişi, kaçınılmaz olarak makinelerden veri toplama proseslerinde de büyük bir sıçrayışa imkân sağladı. Otomatikleştirilmiş makinelerin ana kontrol üniteleri bilgisayar tabanlı sistemlere geçtikçe, makinenin sahip olduğu yetenekler ve kullanıcıya verebileceği bilginin sınırları da genişlemiş oldu. Çok çeşitli elektronik sensörler, veri tabanları ve ağ teknolojileri sayesinde, daha büyük miktarlarda ve daha hızlı bir şekilde veri toplamak mümkün hale geldi. Bu elde edilen verilerin iletilmesi ve diğer paydaşlarla paylaşılması konusunda yaşanan zorluklar da özellikle internetin popülerleşmesiyle birlikte, çevrimiçi platformlar yardımıyla aşılmış oldu.
Günümüzde, Endüstri 5.0 konseptiyle ortaya çıkan makine öğrenimi ve yapay zekâ gibi teknolojilerle birleştirilmiş veri toplama süreçleri, veri bilimi ve analitiğinin önemli bir parçası haline geldi. Bu teknolojiler sayesinde daha önce hiç değerlendirilmemiş bazı veriler bile değerli hale geldi. Büyük veri analitiği, görüntü işleme, desen tanıma, tahminleme ve karar destek sistemleri gibi alanlarda makinelerin veri toplama yetenekleri önemli ölçüde arttı.
Veri Toplama Prosesinin Geleceği
Kuşkusuz yakın gelecekte makinelerden veri toplama süreçlerinin daha da karmaşık ve kapsamlı hale gelmesi bekleniyor. Özellikle nesnelerin interneti (IoT) gibi teknolojiler sayesinde, sensörler ve cihazlar aracılığıyla sürekli olarak büyük miktarlarda veri toplanması ve analiz edilmesinin mümkün hale gelmesi öngörülmektedir. Makinelerden veri toplama amacıyla üreticilerin kullandıkları bazı ortak haberleşme protokollerinin günümüzde tek tip bir standarda evrilme yolunda olduğu göz önüne alınırsa, zamanla tüm makineleri kapsayacak ortak bir haberleşme dilinin mümkün olabileceğini kestirmek çok zor olmayacaktır. Bununla birlikte, gizlilik endişeleri ve veri güvenliği gibi konular da daha fazla önem kazanacak ve bu süreçlerin yönetimi daha dikkatli bir şekilde ele alınacaktır.
Sonuç olarak, makinelerden veri toplama süreci, tarihsel olarak endüstrinin en önemli evrimlerinden biri olmuştur. Geçmişte elle yapılan veri toplama süreçlerinden, günümüzdeki dijitalleşmiş ve otomatikleşmiş sistemlere kadar uzanan bu gelişim, üretimde verimlilik ve kaliteyi artırma açısından büyük bir devrim niteliği taşımaktadır. Gelecekte, nesnelerin interneti (IoT) ve yapay zekâ gibi teknolojilerin katkısıyla bu süreç daha da sofistike hale gelecek, makinelerden elde edilen veriler işletmelerin en önemli rekabet avantajlarından biri olacaktır. Bu dönüşümle birlikte veri güvenliği ve gizlilik gibi konuların da daha büyük önem kazanacağı ve bu süreçlerin dikkatli bir şekilde yönetilmesi gerektiği açıktır.
ProManage Cloud her ölçekten işletmenin üretimini dijital hale getiren, işletmelerin küçük bütçeler ile dijital dünyaya giriş yapmalarını, darboğaz ve kayıplarını tespit ederek geleceğin akıllı işletmelerinden biri olmalarını sağlayabilmek için tasarlanmış IoT temelli bir MES MOM sistemidir.
Aylık veya yıllık olarak kiralama modeli ile pazara sunulan ProManage Cloud’un benzersiz paket seçenekleriyle, ekstra makine yatırımına ihtiyaç duymadan, tek tıkla yönetilebilir bir işletmeye sahip olmak ve geleceğin sürdürülebilir, akıllı, karlı, işini büyüten ve tercih edilen işletmelerinden biri olmak artık sizin elinizde!
Siz de hemen şimdi ProManage Cloud’u keşfedin, başarınızı garantileyin!